4 Temmuz 2007 Çarşamba

Sezon arası klasikleri - Ricardinho, Delgado

Beşiktaş'ta aradığı mutlu tabloyu bir türlü bulamayan Fanatik yazarı Orhan Yıldırım, geldikleri günden beri beraber oynar, beraber oynamaz şeklinde gereksiz yere tartışması yapılan Delgado-Ricardinho konusundaki fikirlerini bugünkü köşesinde yazmış. Yazısında sislerden, savaşlardan, suçlamalardan bahsetmiş. Bravo, çok güzel (!) üslup doğrusu.

http://fanatik.ekolay.net/fanatik/yeni/Besiktas/HaberDetay.aspx?hId=442709

Bizim medyamızın garip bir huyu var. Aslında garip değil, bilinçli olarak yapılan bir olay bu. Ortaya isimler atılıyor, "oynar mı, oynamaz mı?", " Onu aldın, peki diğerini ne yapacaksın?" "3 milyon verdin, kenarda oturtulur mu?" "Bu yönetim paraları sokağa atıyor" şeklinde suni yaygaralar koparılıyor, böylece fuzuli bir tartışma ortamı yaratılıyor, biri yazıyor, öbürü ona cevap veriyor, neticede yazacak bir haftalık malzeme çıkıyor. Üzücü olan, bütün bunların kasıtlı olarak taraftarı, yönetimleri germek, olay çıkarmak amacıyla yazılıyor olması.

Bir futbol takımının her mevki için en az bir yedeği olması, takım performansının sürekliliği açısından arzu edilen bir durumdur. Geçen sezon Tigana'nın, Ersun Yanal'ın, Zico'nun çektiği sıkıntıları kimse hatırlamak istemiyor veya hatırlamak işine gelmiyor. Sakatlıklar yüzünden alışmadık yerlerde oynatılmak zorunda kalan futbolcular yüzünden takımlar saçma sapan puanlar kaybettiler, bunun acısını yuhalanan teknik direktörler, istifası istenen yönetimler çekti. Her Pazartesi gazetelerdeki köşelerinde "Canım, felanca orada oynar mı? Bu adam teknik direktörlüğü bilmiyor" diye ahkam kestiler. Var mıydı alternatifleri? Hayır. Olmadığı için başka oyuncuları o mevkilere kaydırmak zorunda kaldılar.

Evet, Delgado, Ricardinho yanyana da oynar, birbirlerinin yedekleri olarak da sahaya çıkabilirler. Ancak bunun bir idari veya teknik heyet problemiymiş gibi gösterilmeye çalışılması, köşesini yazıyla doldurmak zorunda kalanların boş yere gazel okumaları demektir.

Bir yandan, "aman yerli teknik direktörlerimizi koruyalım, sevelim, kurda kuşa yem etmeyelim" derler, diğer taraftan "İşi zor", "Sen beceremeycen bu işi, be ya. O varken, öbürü oynatılır mı?" diye yaygara koparırlar.

Şimdi söyleyin bakalım, kim daha iyi niyetli? Cefakar taraftar mı, yoksa boyuna onun aklını çelmeye çalışan köşe yazarları mı?

0 yorum :